Kaynak :
http://tokiohotelus-forum.com/viewtopic.php?t=12718Bir Hayatın Soundtrack'i İçin Şarkılar
Tokio Hotel'in solisti Bill Kaulitz'in online fotoğrafı,onun alışılmadık saçı,etrafı simsiyah gözleri, ve alışılmadık "Tokyo" denişi , bana Alman ihraç malı Tokio Hotel'i keşfetmek için bir yolculukta ,- ama kendi başına keşfettiğin bir yolculuk - , öncülük etti.Grubun isminden ; Tokyo'nun Almanca hecelenmesi olan Tokio'nun onların gezmek istediği bir şehir olduğundan ; ve "Hotel" in de turlarda ve yaşamlarının çoğunu otellerde geçirdiklerinden geldiğini öğrendim.Ve bir fanın doğuşuyla, onların müzik stilleri ve müziğin arkasında b grup..
Bill Kaulitz'in o makyaj ve saç olmadan nasıl göründüğüne dair merakımı sürdürerek, onların websiteleri ile karşılaştım.Scream arkaplandaki müzikti; onu ve diğer birkaç parçalarını dinledikten ve birbirinden ayrı diğer grup üyeleri hakkında birşeyler okuduktan bir süre sonra, farkına vardım ki eşsiz birşey üzerine ayağım takılmış.Ve bu onların güzel suratlarından daha da fazlasıydı.
Tokio Hotel için karşı konulmaz fan topluluğu hala lisede, ve grup üyelerinin hepsi 80'lerin sonunda doğmuşlar.Peki çekici müzik ve hoş şarkı sözleri dışında bir orta yaşlı anne için ne var bunlarda ?Fazlası...En basit sözler : "Kendin ol" , "Birisi her zaman senin için oradadır." , "umut" ; bunların hiçbiri kolay olmaz.Ama en iyi "kendiniz" olmak için çok çalışmak olabilir...Hayır,en iyi değil...en gerçek "kendiniz", ama belki yol süresinceki kayıp, çabaya değer.Bu standarda veya beklenene veya diğerlerinin düşüncesine zıt gitse bile.Bazı basit şeyler diğerlerine göre apaçık ortada olabilir, ama bazen en basit şeyler bile aklımıza gelmez.
Kaulitz ikizleri kendi şeylerini hep yaptılar zaten,hep kendi "insan"ları oldular, ve hep bu gelişen özgürlüğe karşı izinliydiler.Bill erken yaşlarda istediği şekilde giyinmeye karar verdi,kendi uygun gördüğü ve akranlarının veya bir ajansın ona müdahale ettirmediği kendi stilini geliştirdi.Onlar müziklerini onların sıkı çalışmaları nedeniyle ve sahip oldukları seviye ile istedikleri şekilde çalarlar.Ve onların performanslarını izliyorken ( Youtube ve DvDler harika ) , sevdikleri şeyi yapmaktan aldıkları o saf zevk de ortadadır.Bill en melankolik şarkıları Almanca söylüyor olabilir, ve siz İngilizce sözlerini bilmiyorsanız..Bill yüzündeki büyük gülümseme o şarkıyı dünyadaki en mutluluk verici şarkıymış gibi gösterir.Bu harika birşey ve bana hayatımda değişiklikler yapmak,gerçekten değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek ve bunun hepsini soundtracki yapmak için ilham kaynağı oluyor.İşte seçtiğim Tokio Hotel Top 10 şarkıları.
10. In Die Nacht (Gecede)
Bu şarkıyı Bill ikiz kardeşi Tom için yazmış.Kesinlikle harika,Bill tarafından çok tatlı bir şekilde ve özür dilemeye gerekmemiş gibi söylenmiş,sadece Tom tarafından eşlik edilmiş,bu son derece kişisel bir şarkı.Onun ingilizcesini hiç duymadım ama eer duysamdım bunda olduğu gibi aynı hareketlenmeyi hisseder miydim, bilmiyorum.Diğer şarkılarının çoğu İngilizceye bayağı iyi bir şekilde çeviriliyor.Ama bazen anlamları hayboluyor çeviride; bence kelimede anlamındaki "incelik" farklılıkları onu daha az güçlü yapmaya yetecek kadar bozuyor olabilir.Bence bu şarkının dokunulmadan kalması gerek; Bill'in kalbinden yazılmış bir aşk şarkısı ve Almanca söylenmiş-yazılmış bir şarkı olarak.Kimse konuşmayı öğrendikleri dilde onlar gibi başka bir dilde etkileyici değildir.
9. Der Letzte Tag (Final Day)
Dünya partisinin bitiş şarkısı.Ya da benim için, zombilerin,esrarkeşlerin dünya partisini ele geçirdiği bir korku filminin şarkısı.Her ikisi de ,her iki dilde, şu var...Süremiz sona eriyor,yani geride kalan şeyden zevk al,özel birisiyle umarak.Sade ve basit.
8. Leb die Sekunde (Live Every Second)
Benim için, bu şarkı ufak Epifani* anları...Kendi alnım üzerine attığım bir tokat.Şarkının bir dizesi "Uyan...Şunu kes." Şey,evet...Pozitif birşey yapmaya başlamak istiyorsanız, negatif olan birşeyi yapmayı durdurmanız gerekir.Yılbaşı civarlarında duydum bu şarkıyı,birçoğumuzun kararlar aldığı dönem.
*Epifani : Hristiyanlıkta,Tanrı'nın görünmesi.
7. Wir Sterben Niemals Aus (Asla Yok Olmayacağız)
Ebedilik...Gençlerin uzmanlık alanı...Ama bu sefer,birazdaha fazlası.Bugün yaptığınız şeyler,yaptığınız hareketler,hayatlarına dokunduklarınız bir farklılık oluşturabilir...Bir ebeveyn gibi, bu şarkı kalbimi ve beynimi oğlumla kendimi neye bırakıyor olacağım ve onun geleceğine ve ötesine ne götüreceği konusunda düşünmeye meşgul etti.Hepimiz bir neden için buradayız, ama bazen bu "neden" biz gidene kadar belli olmuyor, ve biz hiç bir zaman yarattığımız farklılığı bilmeyeceğiz.Bunların hepsi gençlerin yazmış olduğu rock şarkısından.Mükemmel.
6. Rette Mich (Rescue me)
Orijinal Scream cdmi eskittim, ve bu şarkı da bunun nedenlerinden biri.Üzücü ki, bu insanın en hassas tarafına hitab ediyor ve Bill'in duygusallığını mükemmellere doğru vitrinde sıralıyor.Basit bir şekilde aranje edilmiş ve mükemmel bir şekilde de sergilenmiş.Bunda daha da derin bir anlam olamaz, sadece kelimelerin yoğun kederi ve Bill'in sesinin güzelliği.
5. Ubers Ende der Welt (Ready,Set,Go).
Şüphesiz Tokio Hotel'in en takdir edilebilir şarkılarından birisi. Almanca olarak Zimmer 483'da yayınlanmış, İngilizce olarak Scream'de. ve Scream'de : Jade Puget/AFI remix olarak iki single , klasik.Her bir versiyonun keninde özgü çekiciliği var ; İngilizce söylenende, Bilin yumuşak, ama sevimli aksanı var , ve remixlerde de hoş ve ulaşıcı dans vuruşları var, şarkı söylemenin de üstünde bir güç olmadan.Remixlerin hepsini sevmiyorum, ama bu versiyonu evime çok çalınır.
4. Reden ( Konuşma )
Oynak ve seksi,tıpkı Bill'in seslendirdiği gibi, Almanca biliyor olmasanız bile. Ve sadece ingilizce çevirisi okuduğunzda oynak olduğu kadar oynak normalde de.Grup üyelerinin tecrübelerinden uyarlanmış çoğu şarkıdan biri, Reden geçip gitmekte olan hayata, bir genç olmaya, çekici olmaya, erkek rock yıldızı olmaya , otel odalarında yaşamaya , size hayran olan binlerce bayan hayrana sahip olmaya dair işaret veriyor.Yaşım ilerliyorken, ben konuşmanın değerini bilevbilerim bir örtmece olarak...olan herhangi bir olay için örtmece...ayrıntılı olarak açıklamak zorunda kalmadan.Ufak bir gizem iyi bir şeydir.
3. An Deiner Seite (Ich Bin Da - Buradayım) (By Your Side - Senin Yanında)
Açıkçası kataloglarındaki en güzel şarkı, İngilizce veya Almanca. Tom'un gitarıyla başlar hafifçe ve hoş bir şekilde devam eder , hiç rhatasız edici olmaz, hep melodik ve mükemmel kalır.Bir aşk şarkısı, bir arkadaşlık şarkısı...Bu beni bazı acı dolu günlerime götürüyor.
2. Schrei (Scream)
Schrei'ın canlı performansları, ikinci singleları, genelde Bill'in megafon kullanmasıyla ve tam anlamıyla çığlık atan kızları kontrl etmesiyle başlar.Elektrik ve yüksesk ses..şey,ve çığlıklar..Bu "Kendin ol ve bunu haykır" diyebilen en kusursuz şarkı.Diğer çıkış albümlerinden, Schrei , diğer dildeki Scream , her yaştakilere kalkıp hayatlarını yeniden şarj etmeleri için ilham verebilir.
1. Durch den Monsun (Through the Monsoon)
Çıkış albümleri olarak Ağutos 2005'te yayınlandı.Durch den Monsun grupla birlikte gelişti. Scream albümü , -İngilizce olarak 2007 'de yayınlanmış-, bu şarkının İngilizce ve Almanca veriyonlarının ikisini de içermekte.Şarkı Bill'in sesi ile kilit noktayı değiştirdi ; O sunum şeklini olgunlaştırdı.Bana göre, bu şarkı onların bugünkü kataloglarındaki en iyisi.Bu şarkı Tokio Hotel'i temsil ediyor...Değiştiriyor,geliştiriyor,ekleme veya çıkarma yaptırıyor..Ama nasıl değiştirlirse değiştirilsin, hep kendi olarak kalıyor.Tokio Hotel'in yaptığı gibi ; hepimiz yapması gerektiği gibi.