Tokio Hotel’e ne oldu? Aylarca gözlerin önünde olduktan sonra Fransız radyo ve televizyon kanallarında yok oldular.Yeni albümlerinin Ocak 2009’da çıkacağı umulurken, ilkbahara ertelendi.
İşte..
Bill: "Hayır, biz ayrılmadık. Tom’la ben iş konusunda kaçığız.
Zamanımızı,şarkı yazmaya, onları test etmeye ve üzerlerinde yeniden çalışmaya harcıyoruz. Çok kuvvetli olarak geri geleceğiz, inanın bana!”
Hazırlık..
Tom: "Evet, albümün çıkışı 2009’un ilkbaharına ertelendi. Tarihi bilmiyoruz çünkü hazır olmak zorundasınız. (?) Yeni bir albüm çıkarmak, yeniden yola koyulmak demek. Biz bunu yapmayı seviyoruz; ama buna başlamadan önce dördümüzün de sağlığına dikkat etmesi gerek. Ama eğer fanlarımız bizi özlüyorsa, mümkün olabildiğince çabuk döneceğiz."
Amerika’da..
Bill: "Biliyoruz, insanlar Amerikalıların bizi sevmediğini söyledi. Ama bu Amerika’da işlemedi. VMA gecesi, bunun farklı olduğunu gösterdi! Hollywood’a gittik, uluslar arası starlar tarafından kuşatıldık, ve birden ismimizi duyduk! “En iyi çıkış yapanlar” ödülünü aldık! Orada, Miley Cyus, Katy Perry gibi çok büyük isimler vardı. Sonradan, bunu bir partiyle kutladık!
Güney Amerika’da..
Tom: "Müziğimiz için promosyon yapmak amacıyla Meksika’ya da gittik ve orada Meksikalı starlar gibi karşılandık. Zamanımızı fanlarımıza imza dağıtmakla harcadık ve onlara yaklaşltığımızda ağlamalarını gördük. Bu çok dokunaklıydı. Bu kadar çok sevildiğimizi bilmiyorduk. Bunun için internete teşekkür etmek zorundayız. Biliyorum ki tüm dünyada fanlar bizim hakkımızdaki bilgileri oradan ediniyorlar ve bilgilerini birbirlerine aktarıyorlar."
Nefret ediyorsunuz..
Bill: "En kötüsü paparazziler tarafından saldırılar. Bir şeyi fotoğrafınız çekilmeden yapmanız imkansız. Hatta tatilimiz boyunca, banyo odalarımızda şaşırdılar.(?)”
Tom: "Bu Fransa ve Amerika’da da aynı. Bizi en iğrenç anlarımızda yakalamaya çalışıyorlar ve en kötü fotoğrafları çekmeye çalışıyorlar. Bir keresinde New York’ta, kendime içecek bir şeyler alıyordum, sadece biraz rahatlamak için. Bir gün sonra öğrendim ki, Tokio Hotel grubu dağılmış, çünkü ben bir barda yalnızmışım.”
Bill: "Oh evet! Bir keresinde Fransa’da bir tekrarlama (?) boyunca biraz dinlenmek için,yerde oturuyordum ve gülümsemiyordum. Sonraki sabah, yönetimim tarafından depresyonda, bitmiş, tükenmiş bir halde bulunmuşum. Bu resmen palavra!”
Baskıyı küçültmek..
Bill: "Biliyorum ki biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Geçen yıl sık sık hastalandım ve evden uzakken hasta olmak çok can sıkıcıydı. Çok yalnız hissediyorsunuz..Bu hemen halledilmek zorundaydı, çünkü çok çılgın bir programımız vardı. Mutsuz pozlar ve röportajlarda zavallı cevaplar verdim. Mutlu bir şekilde yaptığım tek şey imza günüydü. Dinlenmek için zamanım vardı!”
Ve kızlar?
Tom: "Kızların etrafında sakin olduğum izlenimine vardım. Onları çok baştan çıkarıyorum; ama bu beni artık eğlendirmiyor. Gerçek bir ilişkiye hazır olup olmadığımı merak ediyorum.. Kızın gerçekten harika olduğunu da hesaba katarsak!
Bill: "Ben, giderek endişelenmeye başlıyorum. Birçok zaman geçti ve birçok insana karşı şüpheli olmaya başladım. Ne zaman bir kız bana yakınlaşsa, beni bekliyorsa her zaman sorarım. O Tokio Hotel’den Bill’i mi istiyor yoksa onu ilgilendiren kişi ben miyim? Bir kız arkadaşımımın olmaması beni gerçekten üzüyor. Neyseki hala müziğime sahibim!
Anti-TH’ciler..
Bill: "Biliyorum, Almanya’da ve bazı Avrupa ülkelernde anti-TH kampanyaları var. Ama aynı zamanda öğrendim ki, fanlar orta okul ya da lisede fan oldukları için tartaklanıyorlar. Bu kabul edilemez! Bizi sevmeyen insanların olması normal. Herkesi sevemezsiniz..Ama onlar fanlarımıza bunu yaptıkları zaman, bu gerçekten mide bulandırıcı.”
Yeni görünüm?
Bill: "Yeni görünümümü değiştirmemi mi istiyorsunuz? Bu değil, çünkü yeni bir albüm çıkarmaya yaklaşıyoruz ve ben değişiyorum. Yapmaktan hoşlandığım ne varsa yapıyorum. Saçlarımdaki siyah-sarı çizgileri kaldırdım. Bunu herkes Madam Tussaud müzesindeki heykelimde görebilir. Ama benim görünümüm albümlere ve turlara göre değiştirdiğim pazarlama ürünü değil. Görünümümü değiştirmem, o anki isteğime bağlı. Ve bu durumda herkes için bir sürpriz olacak!”