Kısa bir süre için birazcık yanlız olmak yerine, Madgeburg’kü 4 harika çocuk 3. albümlerini bitirmek için stüdyoya tıkıldılar. Bu değerli mücevher bir sonraki ilkbaharda çıkması bekleniyor. Bu iki tepki arasında, Bill bu durum hakkındaki düşüncelerini yüz üstüne çıkarıyor...
Şu sıralarda pek etrafta değilmişsiniz...
Bill: Evet, 3. albümümüzü kaydetmek için stüdyodaydık. Çok yoğun ve yaratıcı bir zamandı fakat aynı zamanda, çok ihtiyacımız olan bir tatil sunuldu. Heyecanlı hayatlarımızdan uzakta, bir araya gelebiliyorduk. Stüdyoda, her birimiz düşünce ve şüphelerimizle başbaşaydık. Sahne ışıklarımızdan uzak olmamız grup için önemli. Gerçektenbizim için önemli olan şeylere geri döndük.
Yeni albüme nasıl bir akıl yoluyla yaklaştınız?
Yeni bir çok şeyden etkilnedik şu ana kadar, bunların hiç biri daha önce Tokio Hotel’in sesinde duyulmadı. Yine aynı ekiple çalıştık. Yeni albümümüz muhtemelen bir çok insanı şoka uğratacak ve umarım fanlar bunu sever.
Nasıl çalıştınız?
Grubun başarılı olmasından beri lirik ve müzikler bizim yaşamlarımızın bir sonucu oldu. Bizim ruh hallerimizi şdare ediyorlar, yeni düşünceler ve yansıtalar, ve aynı zamanda yeni dilekler ve umutlar. 2007’nin yazında yeni sözler yazmaya başladım. Biz yoldayken, turlarda ve etrafta dolanırken bir çok şarkının sözleri bitmişti. Bir şarkı özellikle biz Amerika turundayken olan ev hastalığımla ve kaçırdığım şeylerle devam ediyor. Bu yüzden albüm Almanca olduğu halde bunun bir İngilizce versiyonuda olacak.
Bir şarkı tam olarak nasıl üretiliyor?
En başta, bol düşünceler ve dağınık fikirler oluyor. Sonra, müzik bir az daha tanımlanabiliyor, bazen bu fark edilmeden oluyor. Nakaratın tamamlandığı zaman, şarkı bir şekil almaya başlıyor. O zaman kaydedilmek zornda. Bir şarkı sıvışıp gitmek için fazla kırılgan.
Kayıda başlamadan önce (grup içinde) tartışmalar oluyor mu?
Evet, kayıt etmeye başladığımız zaman, işler daha çok zorlaşıyor. Bir şarkımız var fakat bir şarkıyı açıklamanın bir çok yolu var. Ve bizde en iyi şekilde açıklamalıyız. Sonra biz şarkılar üstünde deneyler yaparız, gitar sesleri değiştirmek veya sesimde değişiklik yaparak. Ve evet, bu kolaylık büyük tartışmalara yol açabiliyor. Ve beni endişelendiren şey çok mükemmeliyetçiyim, obsesif olmanın sınırında. İyi ki, benim diğer 3 arkadaşım benle aynı karaktere sahip değiler. (güler)
Fanlarından bir baskı hissediyor musunuz?
Baskıdan kaçmaya çalışıyoruz, çok sakin bir şekilde tatil yaptığımızdan emin olarak. Fakat en büyük baskı bizim kendimizden geliyor. Tabikide, fanlarımız reaksiyonuda çok önemli çünkü onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyoruz. Fakat kendimizide yarı yolda bırakmak istemiyoruz. Başka tavsiyeleride dinliyoruz fakat en son karar bizim tarafımızdan alnıyor.
Şu sıralarda, ünlü blog yazarı Perez Hilton konserlerinizin playback olduğunu yazdı. Bu konuda sizin düşünceleriniz neler?
Tokio hotel veya başka bir grup hakkında duyduğum ilk saçma şey değil. Bazı şeyler daha yeni ısınıyoruz ve bizim başarımız kıskançlığa neden oluyor. Ve o tür medya haberleri oyunun bir parçası. Ünlü Perez Hilton’un suçları doğrulayacak bir kanıtı olmadığı için bu sadece dolandırıcı bir atak. Menajerimiz David Jost’un dediği gibi, “Bir düşünce oluşması için önce bizim şovlarımıza gelin ve bizi çalarken dinleyin.” Ve biz gerçekten ortalığı sallıyoruz.